22 Mart 2014 Cumartesi

Kadın

Kadın haklarını ve hatta feminizmi savunan sözde erkekler, erkeklerimiz..

"Sizin yanınızdayım! Bir şey olursa koruyacağım! Benim kadınlarıma kimse karışamaz, öldüremez"ciler..
Sözde yanımızda olmaya çalışıp, önümüzde kolluk kuvvetleri oluşturanlar.

Önce şunu anla, "senin kadınların" diye bir şey yok. Biz teker teker ayrı bireyleriz.
Gerekirse kendimizi koruyabiliriz. Sen yanımızda dur, eyvallah.

Senin korumacı ataerkil tavrına, bizi eve bırakmana, bir şeyler ısmarlamana ve sözde centilmenliğine ihtiyacımız yok!

Öldürme, baskılama, fark görme yeter.

Bankamatiğe, polise, mağazaya bir taş da sen at!

İktidarın şiddet-vandallık olarak tanımladıkları eylemler
Üç kuruş para için günde 12 saat çalıştıran kapitalist mağaza camlarını kırma, borçları yüzünden insanların intihar etmesine neden olan bankaların atmlerini parçalama-binayı ateşe verme, sıktıkları gaz bombaları, plastik-gerçek mermilerle hayatlarımıza göz diken devletin kolluk güçlerine taş-havai fişek atmak, duvar yığınına çevirdikleri yeryüzünde ormanları katledip şehrin ortasında bıraktıkları 2 ağacın gölgesindeki banklardan barikat yapmak reklam panolarını ortadan kaldırmak kendinde bizleri 24 saat kayıt altına alma hakkı gören devletin gözü mobeseleri kırmak, Sokakta donarak ölen insanlara karşı 70 bin dolarlık jiplerin camlarını indirmek, bedenine inen coplara karşı atılan bir tekme…
ASIL ŞİDDET
Günümüzün 12 saatini hayatta kalmak için çalışmak zorunda bırakılmak, barınma hakkını engellemek, maden ocaklarında çalıştırılmak, insanlara bomba yağdırmak, sınırlar çekmek, 24 saat kayıt altına alınmak, insanların dillerini yasaklamak, genetiği ile oynanmış yiyecekler, hayvanat bahçeleri, akvaryumlar, insanların beyinlerini en verimli kullanacağı yaşlarda 4 duvar arasına sıkıştırıp 15 yıl eğitmek, askere almak, cezaevleri…
İktidarlar, kendisine karşı ayaklananların sesi yükseldikçe panik haline bürünür. Demagogların, oportünistlerin ve dalaverecilerin işi zordur bundan böyle. Medya yoluyla kitlelere sağduyu çağrısı yapmaya, atılan iki taşın şiddet eylemine dönüştüğü korkusunu yaratarak sokakta olan insanları birbirine kırdırmaya çabalar. Eylemin amacından saptığını, bu görüntülerin demokrasilere yakışmadığından dem vurmaya başlar.
Muktedirlerin aklı-adaleti bu şekilde ilerler. Başını çıkartıp nefes almaya çalışanları şiddet yanlısı, işsiz güçsüz vandallar olarak göstererek kamuoyunda panik yaratmaya çalıştırır.
Bin yıllık yalanlarınıza karnımız tok. İnsanlar artık devriye gezen polissiz sokakları, kayıt altına alınmadan- potansiyel suçlu damgası altında olmadan yürümek, elindekini paylaşmak, ters çevrilmiş medya araçlarını, pencereden atılmış televizyonları görmek yaşamak istiyor.
Devam! Hepsini yapmaya devam. Bizi rezil bir geleceğin kölesi sandılar. Gelecek paramparça oluncaya dek, mücadeleye devam!


-alıntıdır.